Web3 projeleri nasıl sürdürülebilir bir ekosistem kurar

Son yıllarda, birçok kripto projesi token dağıtımından önce büyük miktarda airdrop yaparak kullanıcıların dikkatini çekmeye çalıştı. Ancak, bu strateji genellikle projenin piyasaya sürülmesinden sonra hızla ilgi kaybetmesine ve token fiyatlarının hızlı bir şekilde düşmesine neden oluyor. Kullanıcılar, airdrop ile elde ettikleri tokenleri hemen satma eğilimindedir, bu da piyasada baskı oluşturmakta ve aynı zamanda topluluğun motivasyonunu zayıflatmaktadır.

Airdrop'lar kısa vadeli trafik sağlasa da, uzun vadeli topluluk değeri veya sadık kullanıcılar haline dönüşmesi zordur. Çoğu projenin gerçek uygulama senaryoları yoktur ve kullanıcı etkinliğini sürdürmek için sürekli olarak token dağıtmak zorunda kalırlar, bu da aslında gelecekteki değeri tüketmekte. Sonuç olarak, bu kaynakların çoğu, projelerin somut gelişimini desteklemek için değil, arbitrajcılar tarafından kullanılmaktadır.

Bu çıkmazı aşmak için projelerin, "başkalarının kullanıcılar için ödeme yapmasını sağlayan" bir model haline gelmesi gerekiyor. Bu, projenin doğrudan kullanıcılardan kar sağlamadığı, ancak değer sunarak diğer tarafları maliyet ödemeye çektiği anlamına geliyor; böylece üç taraflı bir kazan-kazan durumu oluşuyor: kullanıcılar fayda elde ediyor, projeler etki alanını genişletiyor ve ödeme yapan taraflar kullanıcı, veri veya görünürlük fırsatları elde ediyor.

Ekosistem kapalı döngüsünü oluşturmanın üç adımlı stratejisi

1. Hedef kullanıcı grubunu belirleyin: Proje için en kritik kullanıcı türlerini belirleyin; bunlar aktif traderlar, günlük ürün kullanıcıları veya uzun vadeli token sahipleri olabilir. Bu, hedefe yönelik stratejiler geliştirmeye yardımcı olur.

2. Temel Rekabet Avantajlarını Tanımlama: Projenin benzersiz avantajlarını analiz edin, örneğin gelişmiş teknoloji, aktif topluluk veya benzersiz veri varlıkları. Diğer projelerin taklit etmesinin zor olduğu ancak acilen ihtiyaç duyulan kaynakları belirleyin.

3. Ücret ödemeye istekli iş ortakları bulma: Hangi varlıkların avantajlı kaynaklarınıza en çok ihtiyaç duyduğunu ve bunun için ödeme yapmaya istekli olduklarını belirleyin. Örneğin, güçlü likiditeye sahip platformlar, yeni projelerle işbirliği yapabilir; bu projeler de platforma erişim karşılığında token veya fon sağlar.

Bu üç adım sayesinde, projeler sürdürülebilir bir iş modeli tasarlayabilir, kendi temel kaynaklarını kullanarak ortaklarının hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilir ve aynı zamanda kullanıcılara değer yaratabilir, böylece olumlu bir döngü oluşturabilir.

Vaka Analizi

Belli bir tanınmış ticaret platformu, güçlü likiditesi ve kullanıcı tabanı sayesinde yeni projelere değerli bir görünürlük fırsatı sunmaktadır. Belirli airdrop etkinlikleri aracılığıyla, bu platform yeni projelerin tokenlerini aktif kullanıcılara dağıtarak, yeni projelerin hızlı bir şekilde dikkat çekmesine yardımcı olmakta ve platform kullanıcılarının sadakatini artırmaktadır. Bu uygulama, yeni projelerin görünürlük kazanmasını ve platform kullanıcılarının fayda sağlamasını sağlayan bir kazan-kazan durumu yaratmaktadır.

Dikkate değer bir diğer örnek, bir sosyal teşvik platformudur. Bu platform, kullanıcıların sosyal medya üzerindeki davranış verilerini ve içerik katılımlarını kullanarak trafik çekmekte, ardından diğer kripto projeleriyle işbirliği yaparak bu projelerin tokenlerini içerik katkıcılarına ödül olarak dağıtmaktadır. Bu modelde, kullanıcılar içerik katkısı yaparak ödül alırken, gerçek maliyeti etkisini artırmak isteyen yeni projeler ödemektedir.

İşbirliği ve kazan-kazan: Temel değerleri korumak

Teknoloji odaklı veya topluluk odaklı projeler için, kendi temel rekabet avantajlarını korumak zorunludur. Başkalarının ödeme yapmaya istekli olduğu benzersiz değeri sürdürmeden, bu modelin sürekli işlemesi mümkün değildir. Kendi avantajlarını belirlemede zorluk çekiliyorsa, yön değişikliği yapmayı veya güçlü olduğu alanlarda derinleşmeyi düşünmelidir.

Proje sahipleri, yalnızca finansman yatırımı yapmak yerine, kendi kaynaklarını başkalarıyla değer değiştirmek için nasıl kullanabileceklerini düşünmelidir. Örneğin, güçlü bir kullanıcı topluluğu yeni projelere trafik getirebilir, benzersiz veri kaynakları diğer projelerin karar vermesine yardımcı olabilir. Bunlar, para veya token ile takas edilebilecek değerli varlıklardır.

Yatırımcı Perspektifi

Mevcut kripto piyasası rasyonelleşiyor, yatırımcılar projelerin uzun vadeli değerine daha fazla önem veriyor. Teknolojik veya ürün düzeyinde bir atılım yapabilen, ya da iş modelinde yenilikçi projelerin uzun vadede hayatta kalma olasılığı daha yüksek. Yatırımcılar için projeleri değerlendirirken, sürdürülebilir bir gelir üretme kapasitesine sahip olup olmadıklarına ve tarafların fayda sağladığı bir olumlu döngü kurup kuramayacaklarına dikkat etmek gerekir.

Sonuç olarak, "başkalarının kullanıcılar için ödeme yapmasını sağlamak" sadece bir slogan değil, aynı zamanda uygulanabilir bir proje işletme stratejisidir. Bu, proje tarafının kendi değerini netleştirmesini, makul bir ekosistem sübvansiyon mekanizması tasarlamasını ve ortaklarıyla birlikte sürdürülebilir bir ekosistem inşa etmesini gerektirir.